بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَيُمۡدِدۡكُم بِأَمۡوَٰلٖ وَبَنِينَ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ جَنَّٰتٖ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ أَنۡهَٰرٗا ١٢

Sizi, mallar ve oğullarla desteklesin; sizin için bahçeler var etsin, ırmaklar akıtsın.

– Seyyid Kutub

مَّا لَكُمۡ لَا تَرۡجُونَ لِلَّهِ وَقَارٗا ١٣

Ne oluyorsunuz ki Allah'a büyüklüğü yakıştıramıyorsunuz.

– Seyyid Kutub

وَقَدۡ خَلَقَكُمۡ أَطۡوَارًا ١٤

Oysa sizi merhalelerden geçirerek O yaratmıştır.

– Seyyid Kutub

أَلَمۡ تَرَوۡاْ كَيۡفَ خَلَقَ ٱللَّهُ سَبۡعَ سَمَٰوَٰتٖ طِبَاقٗا ١٥

Allah'ın, göğü yedi kat üzerine nasıl yarattığını görmez misiniz?

– Seyyid Kutub

وَجَعَلَ ٱلۡقَمَرَ فِيهِنَّ نُورٗا وَجَعَلَ ٱلشَّمۡسَ سِرَاجٗا ١٦

Aralarında Ay'a aydınlık vermiş ve güneşin ışık saçmasını sağlamıştır.

– Seyyid Kutub

وَٱللَّهُ أَنۢبَتَكُم مِّنَ ٱلۡأَرۡضِ نَبَاتٗا ١٧

Allah sizi yerden bitirir gibi yetiştirmiştir.

– Seyyid Kutub

ثُمَّ يُعِيدُكُمۡ فِيهَا وَيُخۡرِجُكُمۡ إِخۡرَاجٗا ١٨

Sonra sizi oraya döndürür ve yine oradan çıkarır.

– Seyyid Kutub

وَٱللَّهُ جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ بِسَاطٗا ١٩

(19-20) Yeryüzünde dolaşabilmeniz, orada yollar ve geniş geçitlerden geçebilmeniz için, onu size yayan O'dur.

– Seyyid Kutub

لِّتَسۡلُكُواْ مِنۡهَا سُبُلٗا فِجَاجٗا ٢٠

(19-20) Yeryüzünde dolaşabilmeniz, orada yollar ve geniş geçitlerden geçebilmeniz için, onu size yayan O'dur.

– Seyyid Kutub

قَالَ نُوحٞ رَّبِّ إِنَّهُمۡ عَصَوۡنِي وَٱتَّبَعُواْ مَن لَّمۡ يَزِدۡهُ مَالُهُۥ وَوَلَدُهُۥٓ إِلَّا خَسَارٗا ٢١

Nuh dedi ki: «Rabbim doğrusu bunlar bana isyan ettiler. Ve malı, çocuğu kendisine sadece zarar getiren kimseye uydular.»

– Seyyid Kutub

وَمَكَرُواْ مَكۡرٗا كُبَّارٗا ٢٢

Birbirinden büyük düzenler kurdular.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu